Makine Mühendisi Günlüğü
Geçtiğimiz perşembe günü C5’i bakım için Citroen İzmir yetkili servisi Bayraktar Otomotiv’e bıraktım. İşlemler mesai içerisinde yetişmediği için servis danışmanı Okan Bey’den ikame araç istedim. İsteğimi ikiletmeden bana hemen ikame araç ayarladılar. Verdikleri 2016 trafiğe çıkışlı Citroen C-Elysee 1.2 PureTech Attraction’un sıfır kokusu üzerindeydi ve sadece 2600 kilometredeydi. Aracı tam bir hafta, 650 kilometre kullandım. Hem süre hemde yaptığım yol bir aracı iyi kötü tanımak için yeterli olduğundan bu araç hakkındaki izlenimlerimi paylaşma gereği duydum.
Minimalist gibi gözüken ama aslında büyük olan bir araç. Ön kısım oldukça sinirli bir ifadeye sahip. Bunda motor kaputunun aracın farlarının üzerine binmesinin payı büyük. Aracın uzunluğu C segment, genişliği B segment düzeylerinde. Bu nedenle bu aracı B+ segmentinde diye nitelendiriyorum.
Araç yerden gayet yüksek. Türkiye’nin her bölgesinde çok rahat kullanılabilir. Ancak yinede karter muhafaza taktırmakta fayda var.
Çoğu Citroen modelinde olduğu gibi bol bol cam yok. Hiç kelebek cam yok. Bu konuda sadelik gayet iyi olmuş. Kapı camları gayet kullanışlı yükseklikte. Ancak arka kısım yüksekte kalıyor. Orta dikiz aynasından aracın arkasına tam hakim olamıyorsunuz. Bu nedenle park sensörü yada geri görüş kamerası gibi opsiyonları seçmekte fayda var.
Marşpiyerler oldukça alçak. Kapılara büyük izlenimi verdiriyor ama kaldırım sürtmelerinde sadece marşpiyerle kurtarması zor, kapıları da sürtebilir.
Aracın stop lambaları LED gibi yanıyor, güzel tasarlanmış. Yalnız bir konu dikkatimi çekti, trafikteki çoğu C-Elysee’nin sağ stop lambasındaki ampüllerden biri çalışmıyor. Bunda stop lambalarının çoğunun su hatta sinek almasının payı olsa gerek.
Binek olarak bu aracı tercih etmek isteyenlere bagaj spoileri tercih etmelerini öneririm. Piyasada birkaç çeşidi var, hepsi de çok yakışıyor.
Koltuklar dar. 100+ kilolardaki kullanıcılar için uygun bir araç değil. Yanal destekleri Citroen’in diğer modelleri kadar yeterli değil. Kullandığım aracın en boş donanım olması nedeniyle koltuk yükseklik ayarı, bel desteği yada kol dayama gibi özellikleri yok.
Direksiyon simidi plastik kaplama, konfordan uzak. Yükseklik ayarı ama derinlik yok.
Teybin dili Türkçe. Direksiyondan kontrolü yok. CD çalabiliyor, AUX girişi var. Radyosu geniş ve hassas bir skalayı çekiyor. Soma’da böyle radyo istasyonları da var mıymış dedirtti bana.
Ön yolcu için tavanda el tutma yeri yok ama arkada var. Bu nedenle öndeki yolcular alışkanlık gereği elini tavana götürse de birşey tutamadan indiriyor. Tuhaftır ki arka kısımda el tutma yerleri var.
Olmayan ve eksikliği hissedilen bir başka özellik kumandalı ayna kontrolleri. Sağ ve sol dikiz aynaları elle manuel ayarlanıyor. Seyir halinde sağ aynayı ayarlamak tehlikeli olabilir.
Birçok kullanıcıyı araçtan soğutan asıl konuya geleyim; yalıtım. Araçta çok kötü yalıtım var. Ön tekerleklerin rüzgar seslerini dahi duyuyorsunuz. Yol kenarlarındaki hafif toz birikintilerinden geçerken onların çamurluklara vurmalarını duyuyorsunuz. Aracı alacaklara tavsiyelerimden biri de bu yönde olacak. Çamurluk içlerindeki davlumbazları çıkartıp araç gövdesine birkaç kat pütür boya attırmalarını öneririm. Ön kaput altında keçe yok, yüksek ısı nedeniyle ilerliyen yıllarda kaputunda güneş yanığı olan C-Elysee’ler görürseniz şaşırmayın. Gürültünün çoğu torpito arkasından geldiğinden bu alana bir işlem yapmak zor gibi gözüküyor. Yalıtım konusunda taban ve kapı döşemelerini söküp ses yalıtım levhalarıyla kaplamakta yolculuk kalitesini arttıracak.
Baz donanım 2 adet vasat hoparlör ile sunuluyor. Hoparlörlerin ikisi ön torpito üzerinde yer alıyor. Bu donanımda sunulmayan diğer iki hoparlörün yeri ise arka pantizot. Kapılarda hoparlörlerin olmaması tuhaf.
Aracın oldukça geniş bagaj alanı var. Bagajın içindeki stepne alanı da oldukça geniş. Ivır, zıvır eşyalarını bu alana koyabilirsiniz. Ancak herhangibir yalıtım yok. Direk sacı görüyorsunuz. Stepne de bağlı değil. Bu nedenle arka kısım gürültü çıkarmaya çok müsait.
Araç zamanın olmazsa olmaz denilen teknolojik özelliklerine sahip ama minumum düzeyde. Saymak gerekirse; hız sabitleyici ve sınırlayıcı var, ABS ve ESP var, 2 tane hava yastığı var.
Hız sabitleyici diğer Citroen modellerinde olduğu gibi el gazı görevi görmüyor. Hızı yükselttiğinizde çok yavaş tepki veriyor. Diğer Citroen’lerde ise anlık tepkiler veriyor, öyle ki çoğu kullanıcı daha hızlı hızlandığından, maksimum hız denemesinde ayağını gaza götürmeden sadece hız sabitleyicinin hız artık tuşu ile hızlanıyor.
İşte asıl mevzu burada! C-Elysee’de 1.2 litre hacminde, 82 beygir gücünde üç silindirli benzinli motor var. Maksimum gücünü 5.750 devir/dakika’da veriyor. Tork değeri ise 117 Nm. Maksimum torkunu ise 2.750 devir/dakikada veriyor. Değerler vasat gibi gözüküyor ama gaza yüksendiğinizde 3000 devirden sonra araç coşmaya başlıyor. Devir saati 5.500’leri geçtikten sonra ise V6’ları anımsatacak bir ses duymaya başlıyorsunuz. Aracın yalıtımı kötü ama bu sesi duyduktan sonra keşke daha kötü olsaymış diyorsunuz. Bu sesi daha çok duymak istiyorum deyip dip gaz ilerlemeye devam ettiğinizde 2. viteste hız kadranında 90’ı görüyorsunuz. 3’ten sonrası artan rüzgar sesleri nedeniyle zevk vermiyor. Gürültüye dönüşüyor.
Katalog verisi son hızı 169 km/s. Yaptığım denemelerde bende bu değeri geçemedim. Bazı araçlarda araç 6. vitesi istiyor denilir ama bu araç 6. vitesi istemiyor. 5. viteste redlineye giremeden pes ediyor.
Yakıt tüketimi.. Bu araba 1.2 gibi yakmıyor. 1.6’lardan farkı çok az. Minumum (düz yolda hız sabitleyici ile hız 90’da) 4.7 litre/100 km yakıyor. Şehir içi ortalaması 8 litre civarlarında. 100 kilometre ortalaması 6’nın aşağısına kolay kolay düşmüyor.
Gelelim 1.2 motorlar yüklü iken rampa çıkmaz olayına. Çıkar ama vitesi düşürüp gaza yüklenirseniz çıkar. Tek başıma yaptığım yolculuklarda rampalarda vites düşürme gereği duydum. Yol bilgisayarında 20 litre civarlarında tüketimlere ulaştı. Ailecek tam dolu bagaj seyahatleri için uygun bir araç değil.
Araçta ESP var ama ne zaman, nasıl devreye giriyor, ne yapıyor çözemedim. Sert virajlarda yada sert kalkışlarda ESP ışığının yanıp söndüğünü görüyorsunuz ama aracın yoldan çıkmasını yada burnunun dikine ilerlemesini engelleyemiyor. Virajın dıştan girip içeri daldığınızda ise 4 tekerden kaydığını görebilirsiniz. Motorun V6 havasına kapılıp atraksiyonlara girilecek bir araç kesinlikle değil. Düz yolda amatör eğlendirir.
Citroen C-Elysee 1.2 VTi Attraction, eleman aracı. Patronların sıfır olsun da teybi bile olmasa olur dediği türden bir araç. En az paraya zaruri donanım, geniş alan. Bu aracın özeti bu. Ver elemana gezsin, dolaşsın. Ama sıradan kullanıcı için altını çizerek önermiyorum. Alacaksanız Exclusive donanım paketini ve dizel motoru tercih edin.
güzel değişim olmuş elinize emeğinize sağlık
Çok başarli bir makale olmuş parmaklariniza saglik tesekkurler.
C elize 1.2 2019 aracımda motor sesi sanki dizel araç gibi çıkıyor normalmidir