Kağıda Dökmeyince Olmuyor

Ben ona göstermiştim, ben sana söylemiştim, o da duymuştu, anlamıştın, ama bana evet demiştin, inanmıştın, yapmıştın.. Mıştın, miştim, mıştı mış, miş.. Olmuyor işte olmuyor. Karşınızdakine güvenmiyorsanız, veya karşınızdaki kendi menfaati için sizin harcayabilecek biriyse problem bitmiyor, başarısızlık, maddi – manevi kayıplar, gözden düşmeler başlıyor..

Konunu açma sebebim çalıştığım işten kaynaklanıyor. Amatör ligte top koşturan bir müteahhit firmadayım. Firmamı ÇBİ’de temsil etmeye çalışıyorum. Yapacağımız işleri istem sahibi tarafından dinliyor, yeri geldikçe notumu alıyor, anlatılanlar ışığında fiyatlandırma yapıp ÇBİ’ye sunuyorum. Verdiğim fiyat uygun gelip işi yap dediklerinde işi yaptırıyor, teslim ediyorum. Sistem oldukça basit gözüküyor ama bingo! İşin istem sahibinin ben böyle söylemiştim, neden böyle yaptınız, bu olmamış sözleriyle ile başlayan bir döngü tam işi bitirdik, çokta güzel oldu dediğimizde başlıyor. Yapılan iş sökülüyor, kırılıyor, yeni malzemeler alınıyor, yeniden emek sarf edilip imalat yapılıyor, montaj ediliyor, moraller sıfırlanıyor. Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olunuyor.

İşte yazmak her olası anlaşmazlığın, her olası çözümsüzlüğün en basit, en kolay çözümü. Adamın söylediğini duydum, anladım, gördüm deme yaz.

Paşlaşmak istediğim söz öbeği internette bayağıdır dolaşıyormuş bunu görmek ÇBİ’nin bir panosunda nasip oldu.

Ajda Pekkan’ın dediği gibi Yaz yaz yaz..